Genetik Bir Bozukluğa Bağlı Tekrarlayan Ateşler

Giriş:

Son zamanlarda yapilan bilimsel arastirmalar, tekrarlayan atesle seyreden bazi nadir hastaliklarin genetik bir bozukluga bagli oldugunu göstermistir. Bunlarin bir çogunda ailenin diger bireylerinde de tekrarlayan ates olabilmektedir.
 

Genetik bozukluk ne demektir?

Bir kaza sonucu bir genin degisiklige ugramasina ‘mutasyon’ denir. Bu mutasyon, genin islevini degistirir ve vücuda yanlis sinyaller göndermesine yol açarak hastaliga neden olabilir. Herkesde her genden iki kopya vardir. Biri anneden, digeri babadan aktarilir. Bu mutasyon anne ve/veya babada varsa, genetik geçis 2 degisik sekilde olabilir:
Resesif geçis: Hem anne, hem de baba, mutasyonu kendilerinde bulunan iki genden sadece birinde tasimaktadirlar. Onlarda hastalik yoktur, çünkü hastaligin ortaya çikabilmesi için iki gende de mutasyon olmasi gerekmektedir. Anne-baba tasiyici olan bir ailenin her dört çocugundan sadece biri her iki taraftan da mutasyon alip hasta olma riski tasir.

Dominant geçiş: Hastaligin ortaya çikmasi için tek bir mutasyonun yeterlidir.Bu durumda anne-babadan biri hastadir ve çocuga geçis riski ikiye birdir.

Mutasyon ebeveynlerde olmayabilir. Mutasyona yol açan olay, çocuga hamile kalma asamasinda olusmustur.Bu duruma ‘de novo mutasyon ’ denir. Teorik olarak ailenin diger çocugu için risk yoktur (ya da herhangi bir çocugunki kadardir), ancak hastaligi tasiyan çocugun kendi çocuklarinda da ikiye bir oraninda, aynen dominant geçistekine benzer risk olacaktir.

 

Kalıtsal tekrarlayan ateşler

 

Bu baslik altinda su hastaliklar yer alir:

Ailesel Akdeniz Atesi (FMF) (Bkz Ailesel Akdeniz Atesi)

Ailesel Hibernian atesi = TNF Reseptörü ile iliskili Periodik Sendrom (TRAPS)

Mevalonat Kinaz ile iliskili Periodik Ates Sendromu (MAPS = hiper IgD Sendromu, HIDS) 

Kronik Iltihapli Nörolojik, Kütane, Artiküler Sendrom (CINCA = NOMID)

Muckle-Wells Sendromu (MWS) ve Ailesel Soguk Ürtikeri (FCU)

Kalitsalligi gösterilememis olan tekrarlayan atesler:

Aft, Farenjit, Adenit ile birlikte olan Periodik Ates (PFAPA)

 

TRAPS nedir?

 

TRAPS (Tümör nekroz edici faktör reseptörü 1 ile iliskili periodik ates sendromlari), 2-3 hafta süren tekrarlayan yüksek atesle birlikte sindirim sistem sorunlari, kirmizi deri döküntüleri, kas agrilari ve göz etrafinda sisme ile ortaya çikan dominant geçisli kalitsal bir hastaliklar grubudur. Bu hastalik çok yeni tanimlanmistir. 

TRAPS’in oldukça selim seyirlidir ancak hastalarin %14’ü amiloidoz denen ciddi bir böbrek hastaligi gelistirirler.

 

Sıklığı nedir?

 

ldukça nadir bir hastaliktir. Gerçek sikligi bilinmemekle birlikte simdiye kadar tanisi kesinlesmis 100 kadar hasta vardir. Kizlari ve erkek çocuklari esit siklikta etkiler. Genellikle geç çocukluk veya erken eriskinlik dönemlerinde hastalik belirtileri ortaya çikar. 

Ilk olgular Irlanda-Iskoçya kökenli ailelerde bildirilmis, ancak daha sonra hastalik Fransiz, Italyan, Sefardik ve Askenaz Yahudiler, Ermeniler, Araplar ve Faslilarda da tanimlanmistir. 

Mevsimlerin ve iklimlerin hastalik ataklari üzerine etkisi gösterilmemistir.

 

Kalıtsal mıdır?


TRAPS dominant geçis gösterir, yani bir ailenin her kusaginda birden fazla hastalikli birey görülebilir. Akraba evliliklerinin azalmasi bu tür aile içi artmis hastalikli olgularin azalmasina neden olmaktadir.

TRAPS’den sorumlu olan genin 12.kromozomda oldugu gösterilmistir (12p13 bölgesi). Bu genin mutasyonu anormal TNF reseptörü olusmasina yol açmaktadir. Sonuç olarak TNF’nin rol aldigi herhangi bir iltihap yanitinda bu reseptörler yeterince serbestlesememektedir. Simdiye kadar bu gende 33 degisik mutasyon tanimlanmistir.

 

 

Çocuğum niye bu hastalığa yakalandı? Oluşması engellenebilir mi?

 

Çocugunuz bu hastaligi, TNF Reseptör gen mutasyonu tasiyan anne ya da babasindan almistir. Ya da hamilelik sirasinda yeni bir mutasyon (de novo ) olusmustur. 

Bugünkü bilgilerimizle hastaligi engellemek mümkün degildir.

 

Hastalık bulaşıcı mıdır?

 

TRAPS mikrobik bir hastalik degildir. Sadece genetik olarak etkilenmis kisilerde ortaya çikabilir.

 

Temel yakınmalar ve bulgular nelerdir?

 

Ana yakinma, 2-3 hafta kadar süren titremeyle yükselen ates ile ona eslik eden gövde ve kollarda ortaya çikan siddetli kas agrilari ataklaridir. Kirmizi ve agrili deri döküntüleri ortaya çikabilir. Bunlar genellikle agrili deri ve kas bölgelerinin üzerinde gelisir.

Hastalarin çogu ataklarin baslangicinda siddeti giderek artan ‘derin’ kramp tarzinda kas agrilarindan yakinirlar. Bu agrilar daha sonra vücudun uç bölgelerine dogru yer degistirirler ve bunu döküntüler izler. Yaygin karin agrisi, bulanti ve kusma oldukça siktir. Göz zarinda iltihap (konjunktivit) veya göz etrafinda sisme TRAPS için karakteristik bulgular olmalarina ragmen, bazi baska durumlarda da (allerji gibi) görülebilir. 

Bu tipik bulgulardan farkli olarak TRAPS bazen daha kisa veya uzun ataklar ile de ortaya çikabilir. Akciger veya kalp zarinin iltihaplanmasi sonucu gögüs agrisi olabilir.

Hastalarin az bir kisminda, TRAPS’in en agir komplikasyonu olan amiloidoz ortaya çikar. Amiloidozda idrarda artmis miktarlarda protein çikmaya baslar ve zamanla böbrek yetmezligi gelisir.

 

Hastalık her çocukta aynı mi seyreder?

 

TRAPS’de ataklarin süresi ve ataklar arasi dönemler hastadan hastaya farkliliklar gösterir. Yakinma ve bulgular da her çocukta ayni degildir. Bu degisiklikler genetik faktörlere bagli olabilir.

 

Hastalığın tanısı nasıl konur?

 

Uzman hekim, hastaligin belirtilerine ve aile hikayesine dayanarak TRAPS’den süphelenir. Atak sirasinda bazi kan incelemeleri yararli olur. Tani, genetik testlerle mutasyonlar gösterilebilirse kesinlik kazanir.

Ayirici tanida diger tekrarlayan ates yapan hastaliklari (özellikle ailesel Akdeniz atesi-FMF, ve hiper IgD sendromu) düsünmek gerek.

 

Tedavi nasıldır?

 

Günümüzde hastaligin kesin bir tedavisi yoktur. Ataklar sirasinda iltihap önleyici ilaçlar yakinmalari azaltarak yardimci olabilirler. Kisa süreli yüksek doz kortikosteroidler genellikle etkili olurlar ancak uzun süreli kullanimda yan etkilere dikkat etmek gereklidir. TNF blokaji yapan ilaçlarin, eger atagin baslangicinda verilebilirlerse, etkili oldugu gösterilmistir.

 

Tedavi ne kadar sürdürülmelidir?

 

Tedavi sadece ataklar ile sinirlidir. Ataklarin gelmesini önleyecek bir ilaç ne yazik ki yoktur.

 

Hastalık ne kadar sürer?

TRAPS yasam boyu sürer. Belirsiz araliklarla ataklar tekrarlar.

 

TRAPS’ın uzun vadedeki gelişimi nasıldır?

 

En kötü olasilik hastalarin az bir kisminda görülen amiloidozun gelismesidir. Bu riski hesaplamak zordur, çünkü amiloidoz gelisimi genetik oldugu kadar bazi çevresel faktörlere de baglidir. Amiloidoz siklikla böbrek yetmezligine yol açar. Amiloidoz gelisiminin engellemesini saglayacak bir yöntem günümüzde bilinmemektedir.

 

Hastalıktan tamamen kurtulmak mümkün müdür?

 

Böyle bir olasiligin varligi henüz bilinmemektedir. Yapilacak çalismalarla belki ataklari tetikleyen nedenler tanimlanip, uyarilari engellenebilirse uzun süreli remisyon saglanabilir.

 

MEVALONAT KINAZ ILE ILISKILI PERIODIK ATES SENDROMU (MEVALONATE KINASE ASSOCIATED PERIODIC FEVER SYNDROME = MAPS) (HiperIgD sendromu = HIDS)

 

Nasıl bir hastalıktır?

 

Mevalonat kinaz ile iliskili periodik ates sendromu (MAPS) kalitsal bir hastaliktir. Hastalar, tekrarlayan yüksek ates ve ona eslik eden deri döküntüleri, boyunda sismis lenf bezleri, karin agrisi, kusma ve ishalden yakinirlar. MAPS’in en agir formuna mevalonik asiduria ismi verilmektedir. Dogumsal olan bu formdan yakinan çocuklarda ates ataklari yaninda gelisme geriligi ve nörolojik hasar vardir. MAPS’in en hafif formu ise bizim burada tartistigimiz HiperIgD ve periodik ates sendromudur (HIDS). Hastalarin çogunun kaninda IgD denen protein düzeylerinin yüksek bulunmasindan dolayi bu isim verilmistir.

 

Ne kadar sıktır?

 

MAPS nadir bir hastaliktir. Su ana kadar 200 kadar hasta bildirilmistir. Bunlarin çogunda hafif form olan HIDS vardir. Bu form özellikle Bati Avrupa’da (Hollanda ve Fransa’da) görülmektedir.

Nadir olmakla beraber, MAPS’a tüm toplumlarda rastlanmaktadir. Erkek ve kizlar esit siklikta hastalanmaktadirlar. Hastalik belirtileri genellikle yasamin ilk yillarinda ortaya çikmaktadir.

 

Hastalığın nedenleri nelerdir?

 

MAPS metabolizmada görülen içsel bir bozukluk sonucu ortaya çikmaktadir. Bunun nedeni kalisaldir. MAPS’da etkilenen gene MVK geni denir. Her gen özel bir protein yapimi için gerekli bilgi ile donatilmistir. MVK geni de mevalonat kinaz proteininin yapiminin bilgilerine sahiptir. Mevalonat kinaz bir enzimdir. Enzimler vücudumuzda olusan bir çok kimyasal reaksiyonu kolaylastiran proteinlerdir. Buradaki kimyasal reaksiyon mevalonatin fosfomevalonata dönüsmesidir. Bu, bir dizi önemli molekülün (kolesterol gibi) olusmasi için gerekli reaksiyonlarin ilk adimidir.

Genetik olarak normalden farkli olan enzimler vücudumuzun metabolizmasini etkilerler ve bu nedenle MAPS gibi hastaliklar içsel metabolizma bozukluklari olarak bilinirler. Hastaligin agirlik derecesi mevalonat kinaz eksikligi ile orantilidir. Hafif formlarda (HIDS) enzimin aktivitesi normalin %1 ile 10’u kadardir.

MAPS otoinflammatuar (organizmanin kendisinin olusturdugu iltihap) bir hastaliktir. Tüm arastirmalara ragmen mevalonat kinaz yetmezliginin neden ates ve iltihaba yol açtigi çözülememistir. Ataklar sirasinda ortaya çikan belirtiler, çocugun vücudu çok ciddi bir mikropla savasirken görülen genel iltihap tablosuna benzemektedir. Bu tabloda ates, istah kaybi, halsizlik yaninda beyaz kan hücrelerinin sayisinda, sedimantasyon hizi ve CRP testlerinde artma görülür. Bu belirtilere disaridan gelen bir mikrop neden olmadigi için MAPS otoinflammatuar bir hastalik olarak tanimlanabilir.

Sürekli var olan bir genetik bozuklugun neden zaman zaman ataklara yol açtigi bilinmemektedir. Bu ataklar kendi kendine olabildigi gibi ruhsal gerginlikler, diger infeksiyonlar, ya da, tipik olarak, asilanmalar ile de uyarilabilirler. Kizlarda adet dönemleri de ataklarin gelmesine neden olabilir. Gebelik sirasinda atak sikligi ve siddeti azalmaktadir.

 

Kalıtsal mıdır?

 

Bir çok insan genin de oldugu gibi, MVK geninden de her vücut hücresinde 2 kopya bulunur. Bir tanesi anneden, digeri ise babadan gelmistir. Bu atesli hastalik ancak her 2 MVK geninde de bozukluk varsa ortaya çikmaktadir. Bu genetik modele otosomal resesif geçis denmektedir. Anne ve babanin her biri mutasyon tasiyan MVK geni tasimaktadirlar. Ancak onlarin diger kopyalari normal oldugu için hastalikli degildirler. Saglikli görünen bir çift hastalikli genlerini çocuklarina geçirebilirler. Böyle bir çiftin dogacak çocugu %50 olasilikla saglikli bir tasiyici, %25 olasilikla ise MAPS hastasi olacaktir. Bu hasta çocuk ileride tasiyici bir es bulmazsa, onun çocuklari da saglikli tasiyici olacaklardir. Akraba evlilikleri tasiyicilarin bir araya gelme olasiligini arttirdigi için sakincalidir.

 

Hastalık bulaşıcı mıdır?

 

Hayir, degildir.

 

Ana belirtiler nelerdir?

 

Üç ile yedi gün kadar süren ates ataklari 2-12 hafta araliklarla tekrarlar. Ataklar aniden titreyerek yükselen ates, soguk, soluk hatta morarmis parmaklar ve dudaklar ile baslar. Bazen atese bagli nöbet olabilir. Bas agrisi, karin agrisi, istah kaybi, ve halsizlik siktir. Hastalarin bir çogunda bulanti, kusma ve/veya ishal görülebilir. Deri döküntüleri, agizda agrili aftlar, eklem agrilari.gelisebilir ancak hastaligin en çarpici belirtisi boyundaki lenf bezlerinin sismesidir. Bu sisliklere diger lenf bezlerinde de rastlanabilir.

 

Hastalık her çocukta aynı mi seyreder?

 

Mutasyona bagli olarak hastalik çok hafif (HIDS) veya agir (mevalonik asiduria) seyredebilir. Ayni ailede bile hasta bireyler arasinda farklar görülebilir.

 

Tanı nasıl konur?

 

Klinik belirtiler MAPS tanisini akla getirir.

HiperIgD denmesine ragmen IgD düzeyleri her hastada, özellikle küçük çocuklarda, yüksek olmayabilir. Atesli atak sirasinda toplanan idrarda yapilan özel bir inceleme (kromotografi) ile idrarda artmis mevalonik asit bulunur. Ikinci asamada kanda mevalonat kinaz aktivitesi ölçülür. Arastirma amciyla genetik inceleme de yapilabilir.

 

Testlerin önemi nedir?

 

Ataklar sirasinda yapilan laboratuar incelemeleri, iltihap göstergesi olan testlerin (sedimantasyon hizi, CRP), pozitif oldugunu gösterir. IgD (bir immunoglobulin) düzeyleri siklikla yükselmekle birlikte hastaligin erken evrelerinde normal olabilir.

 

Tedavi edilebilir mi?

 

MAPS tedavi edilemez. Ataklari önleyebilecek etkin bir tedavi henüz bilinmemektedir. Etkili ve güvenli bir tedavi sekli bulunmasi için arastirmalar devam etmektedir.

 

Kullanılan ilaçlar nelerdir?

 

Bazi hastalar steroid olmayan iltihap giderici ilaçlardan veya prednizondan fayda görebilir. TNF antagonistleri ve aslinda kolesterol düsürücü bir ilaç olan simvastatin ile arastirmalar devam etmektedir.

 

Hastalık ne kadar sürer?

 

MAPS ömür boyu süren bir hastaliktir.

 

Hastalığın uzun vadede ilerleyişi nasıl olur?

Hafif formu (HIDS), birçok hastada yasla birlikte daha da hafifler. Hastalarin bir kisminda eklem iltihabi gelisebilir, ama HIDS geri dönüssüz organ hasarina neden olmaz.

 

KRONİK İLTİHAPLI NÖROLOJİK KÜTANÖZ ARTIKÜLER (CINCA) SENDROM VE İLİŞKİLİ HASTALIKLAR

 

Nedir?

 

CINCA sendromu, (Kuzey Amerika’da ‘Yenidogan döneminde baslayan multisistem hastaligi-NOMID’ de denir) nadir bir kalitsal tekrarlayici ates sendromudur.

En sik belirtisi dogum sirasinda veya yasamin ilk haftalarinda ortaya çikan döküntüdür. CINCA ismi hastaligin çocuklarda ortaya çiktigini, kronik beyin zari iltihabi gibi sinir sistemi ile ilgili bulgularin ve eklem tutulumunun oldugunu ifade eder.

Daha ileri yaslarda ortaya çikan Muckle-Wells sendromu (MWS) ve Ailesel Soguk Ürtikerinin (FCU) de bu hastalikla iliskili oldugu düsünülmektedir, çünkü ayni gen üzerindeki genetik bozukluklardan kaynaklanmaktadirlar.

 

Ne kadar sıktır? 

 

CINCA çok nadir bir hastaliktir. Tüm dünyada yüzden az vaka bildirilmistir.

Çogu vakada dogum sirasinda mevcut olan döküntü ile ortaya çikar. Kadinlarda ve erkeklerde esit siklikta görülür. Beyaz, siyah ve sari irkta görülebilir. Mevsimlerden etkilenmez.

 

Hastalığın nedenleri nelerdir?

 

CINCA genetik bir hastaliktir. Olgularin yarisinda CIAS1 geninde bir mutasyon bulunur. CIAS1, kryopirin iltihapla iliskili sendrom 1’in kisaltilmisidir. Bu gen, birinci kromozomda yer alir ve kryopirin denen bir proteinle ilgili bilgiyi tasir. Bu hastalikta, degisiklige ugramis olan gen vücudun iltihabi yanitinda bir bozukluga yol açar. Ancak bu bozuklugun tam mekanizmasi bilinmemektedir. CINCA ataklarini neyin tetikledigi bilinmemektedir.

 

Kalıtsal mıdır?

 

Çogu zaman ailenin diger fertlerinde hastalik yoktur. CINCA’da bebege hamile kalindiginda gende hasar olusur. Buna de novo mutasyon denir. Eger ebeveynlerden birinde mutasyon yoksa bir sonraki çocukta CINCA ortaya çikma riski artmamistir. Ancak CINCA’li bir çocuk büyüdügünde çocuk sahip olmaya karar verirse, kendi çocuklarinda da CINCA ortaya çikma olasiligi %50’dir. Mutasyon bulunamayan vakalarda da genetik risk benzer kabul edilmelidir.

 

Neden çocuğumda bu hastalık var? Önlenebilir mi?

 

CINCA genetik bir hastalik oldugundan, bu hastalikla dogan bir çocuk, hastaligi ömür boyu tasir. CINCA’li bir çocugu olan ebeveynler bir çocuk daha yapmaya karar verirlerse, genetik danismanlik hizmeti almalari önerilir. Dogumdan önce tani koymaya yönelik arastirmalar ancak ebeveynlerden birinde CINCA varsa yapilmalidir. Ultrasonla, hamilelik sirasinda CINCA tanisi konmasi henüz mümkün degildir.

 

Bulaşıcı mıdır?

 

CINCA bulasici degildir.

 

Belirtileri nelerdir?

 

Bu bebeklerin yarisi prematüre dogar. Enfeksiyonlari oldugu düsünülür ama sorumlu bir mikrop bulunamaz. Ilk belirti ürtikere benzeyen, kasintisiz cilt döküntüleridir. Döküntünün siddeti gün içinde degisir. Ikinci belirti eklemlerde ortaya çikar. Agri siktir.

Bazen eklemde kalici sekil bozukluguna yol açmayan, geçici bir sislik bulunabilir. Siddetli vakalarda (%50’den az), kikirdagin, epifizin (kemigin ucu), veya patellanin asiri büyümesi ve eklem hasarina yol açmasi söz konusu olabilir. Röntgenle kemikte anormallik görülür.

Kronik bas agrisi, beyin zarinin kronik iltihabindan kaynaklanabilir. Kafatasi genellikle hafifçe büyümüstür. Bazi çocuklarda ön fontanel geç kapanabilir. 

Bas agrisindan büyük ihtimalle artmis kafa içi basinci sorumludur. Zamanla gözde anormallikler ortaya çikabilir. Bazi çocuklarda kronik iltihap ve papilödeme bagli görme bozuklugu ortaya çikabilir. Çesitli düzeylerde, algilamayla iliskili sagirlik olur.

Ilerleyici gelisme geriligi mevcuttur. Büyük çocuklarda eller kisa ve kalindir ve el ve ayak parmaklarinin üçlarinda çomaklasma (kalinlasma) görülebilir.

 

Hastalık her çocukta aynı mıdır?

 

Hastaligin siddeti hafif ile çok agir arasinda degisebilir. Yaklasik %10’unda beyin zari iltihabi yoktur. Yüzde elliden azinda siddetli eklem tutulumu vardir.

 

Nasıl tanı konur?

 

Klinik bulgularla CINCA’dan süphelenilir ve genetik tetkiklerle tani konur. Genetik bozukluk olgularin yarisinda bulunur. Diger olgular muhtemelen henüz bilinmeyen baska genetik bozukluklara baglidir.

 

Tedavi edilebilir mi?

 

CINCA tam olarak tedavi edilemez. Ataklari önleyebilecek bir tedavi yoktur. Semptomatik tedavi, iltihabi ve agriyi azaltabilir. Yeni ilaçlarla ilgili çalismalar devam etmektedir.

 

Kullanılan ilaçlar nelerdir?

 

Steroid olmayan iltihap giderici ilaçlar, kortikosteroidler ve agri kesiciler kullanilir. Tam bir tedavisi yoktur. Etanercept gibi TNF antagonistleri ile çeliskili sonuçlar elde edilmisir. 

Eklem hasari olustugunda fizik tedavi çok önemlidir. Atel ve yürümeye yardimci aletler gerekli olabilir. 

Sagirligi olan çocuklara isitme cihazi takilmalidir. Büyüyen çocuklarda, korneada birikime bagli görme kaybi ortaya çikan vakalarin birkaçinda göz cerrahisi ile kornea grefti uygulanmistir. 

Eklem deformiteleri olusursa bir ortopedistten yardim alinmalidir.

 

Hastalık ne kadar sürer?

 

CINCA ömür boyu devam eden bir hastaliktir.

 

Hastalığın uzun vadede ilerleyişi nasıl olur?

 

CINCA’si olan çocuklarda hastaligin seyrinde gelisme bozuklugu ortaya çikabilir. CINCA’nin yol açtigi fonksiyonel hasarin gidisi eklem tutulumunun agirligina ve kronik beyin zari iltihabinin ciddiyetine baglidir. Nadir görülen ölümlerin bazilarinin beyin hasari ile iliskili oldugu düsünülmektedir. 

 

MUCKLE-WELLS SENDROMU (MWS) VE AİLEVİ SOĞUK ÜRTIKERI (FCU)

 

MWS ve FCU, ayni gen üzerindeki mutasyonlarla iliskili, daha büyük çocuklarda görülen iki hastalikdir. Ancak olgularin yarisinda CIAS1 üzerinde mutasyon yoktur. Avrupa ve Kuzey Afrika’da 2003 yilinda 10 ayri laboratuarda bu konuda arastirmalar devam etmektedir. 

FCU’da soguga maruz kalma atese neden olur. 

MWC ve FCU’da ailevi vakalar sik gözlenir. Burada genetik geçis otozomal (hem kadinlarda hem de erkeklerde görülebilir) dominanttir (anne veya babadan birinde hastalik vardir).

 

BİLİNEN BİR GENETİK BOZUKLUĞA BAĞLI OLMAYAN TEKRARLAYAN ATEŞLER

Aftöz Farenjit ve Adenitli Periyodik Ates (PFAPA)

 

Nedir?

 

PFAPA, periodik ates, aftöz agiz yaralari, farenjit ve boyunda bezelerin kisaltmasidir. Bu hastalik tekrarlayan ates ataklari ile karekterizedir ve erken çocukluk çagindan baslayarak (2-4 yas), çocuklari etkiler. Bu hastalik kronik gidislidir, ancak selim bir hastaliktir ve zamanla iyiye dogru gider. Bu hastalik ilk olarak 1987’de tanimlanmistir ve baslangiçta Marschall sendromu denmistir.

 

Ne kadar sıktır?

 

Tam sikligi bilinmemektedir ama genelde düsünüldügünden daha sik gözükmektedir.

 

Hastalığın sebepleri nelerdir?

 

Hastaligin sebebi bilinmemektedir. Ates ataklari sirasinda, vücudumuzu normalde mikroplardan koruyan bagisiklik sistemi aktiflesmektedir. Bu aktiflesme ates, agizda ve/veya bogazda iltihaba sebep olur. Bu iltihap yaniti kendini sinirlar ve ataklar arasinda hiçbir iltihap bulgusu görülmez. Ataklar sirasinda herhangi bir mikrop saptanmamistir.

 

Kalıtsal mıdır?

 

Nadiren ailesel vakalar bildirilmis olmakla birlikte genetik bir sebep bulunamamistir.

 

Bulaşıcı mıdır? 

Enfeksiyon ajanlari bu sendromda rol oynuyor olsa bile bu mikrobik bir hastalik degildir ve bulasmaz.

 

Belirtileri nelerdir?

 

Ana belirti bogaz agrisi, agiz yaralari ve/veya büyümüs boyun bezelerinin eslik ettigi tekrarlayan ates ataklaridir. Ates ataklari ani olarak baslar ve birkaç günde geçer (genellikle 3-6 gün içinde). Bu dönemde çocuk çok hasta görünür ve yukarida sözünü ettigimiz 3 yakinmanin en az birinden yakinir. Ates ataklari her birkaç haftada bir tekrarlar. Ataklar arasinda, çocuk yakinmasizdir ve aktivitesi normaldir. Çocugun gelisiminde gerilik olmaz.

 

Hastalık her çocukta aynı mı seyreder?

 

Yukarida sözünü ettigimiz özellikler hastaliktan etkilenmis tüm çocuklarda bulunur, ancak bazi çocuklarda daha hafif seyirlidir veya halsizlik, eklem agrisi, karin agrisi, ishal veya öksürük gibi baska yakinmalar da bulunabilir.

 

Nasıl tanı konulur?

 

PFAPA’ya özgü bir laboratuar testi veya görüntüleme yöntemi yoktur. Hastanin klinik bulgulari ile tani konulur. Tani koymadan önce benzer yakinmalarla ortaya çikabilen diger hastaliklari elemek zorunludur.

 

Ne tür laboratuar testleri yapilabilir?

 

Iltihap varligini gösteren, eritrosit sedimentasyon hizi ve CRP düzeyi ataklar sirasinda artar.

 

Tedavi edilebilir mi?

 

Özgün bir tedavisi yoktur. Amaç ataklar sirasinda yakinmalari azaltmaktir. Çogu olguda hastalik zamanla kendiliginden kaybolur.

 

Kullanılan ilaçlar nelerdir?

 

Yakinmalar genellikle parasetamol ve diger steroid olmayan iltihap giderici ilaçlara pek yanit vermez. Belirtilerin baslangicinda yapilan tek doz kortizon tedavisinin yakinma süresini kisalttigi gösterilmistir. Ancak iki atak arasindaki süre de bu tedavi ile kisalabilir ve bir sonraki atak daha erken ortaya çikabilir. Bazi hastalarda bademciklerin alinmasi düsünülebilir.

 

Hastalığın seyri nasıldır?

 

Hastalik birkaç yil sürebilir. Zamanla ataklar arasindaki süre artar ve hastalik kaybolur.

 

Tamamen iyileşmek mümkün müdür?

 

Uzun dönemde PFAPA genellikle eriskinlik çagindan önce kaybolur. Hastalik uzun sürse bile hastalarda hasar kalmaz. Çocugun büyüme ve gelismesi hastaliktan etkilenmez.